Kudüs'ü konuşmaktan vazgeçme...! diye bir not ilişti gözüme. Belki rastlandıydı ama ben payıma düşeni almıştım . Elimden elimizden, ne geliyorsa durmadan duraksamadan yapmalıydık. Hararetli konuşmaların, bir dizi kınamaların, çok ta etkili olunamayan boykotların ardından Neden sustuk? Hadi konuşalım. Mesela Filistin'deki yetimler hakkında konuşalım. Mesela onların duygularını hissetmeye çalışalım. Onların gözünden bakalım mı hayata? Ya da bakamayalım. Filistin'de çocuk oldun mu sen hiç? Yıkık binaların arasında saklambaç oynarken, gece bomba sesleri ile ışıldayan evde korkuyla saklandığım yorganın altında, annemin bizi yaşatma telaşesinde, abimin kesik bacağında, kardeşimin kör gözünde, dedemin Allah'a teslimiyetinde, katilimin gözündeki kinde caniliğinde, insanların sessizliğinde çocuk oldum ben. Kudüs'te çocuk oldun mu sen hiç? Bizim isimlerimiz Ahmet, Mehmet, Ayşe değildir. Hepimizin tek adı vardır şehit... Babamın, amcamın, teyzemin , kuzenimin haaaa üst sokaktaki o şekerci abinin adı da aynı. Bizim yemek, oyun ,eğlence saatlerimiz süslü püslü elbiselerimiz ,bayramlarımız yoktur. Bizler yaşamanın anlamını, ölümün ince çizgisini bilmeyiz. Çocuğum ben. Öyle sizin gibi gözümüzü kan bürümez hırslarımız yoktur. O bana layık göremediğiniz elimden zorla aldığınız çocukluğumun sessizliği vardır. Kudüs'te çocuk oldun mu sen hiç? Şimdi kuşlar bana şarkı söylüyor korkmuyorum artık... bin bir çeşit çiçekler arkadaşım . Temiz kokulu sular var burada anne .Bana da çocuk şehit dediler. Tıpkı benim gibi çok arkadaşım var yalnız değilim. hem çok kalabalığız. Biliyor musun ? Burada babamı gördüm anne. Yüzümüze masum kanı sıçramadı bizim. Haklı olan biziz. Çünkü; insan olan taraf biziz. Hiç bıkmadan her gün yeniden doğacağız kuşun kanadından umuda. Asla vazgeçmeyeceğim hakkımdan Çünkü; biz ölsek te azalmıyoruz.