Dün akşam Başkent Ankara’da oynanan maçta Türk futbol tarihi adına “KOCA” bir rezalet yaşandı.

Aslında bu yumruk Dünya futbolunu yöneten FİFA’ya atıldı. Yumruğu yiyen ve altta tekmelenen hakem Halil Umut Meler FİFA kokartlı hakem!.

Ülkemiz adına utanç yumruğu aslında yıllardan beri geliyorum diyordu. Türk futbolu hiç bu kadar kirlenmemişti. TFF başkanlığına gelen gideni aratmaya devam ediyor. Liglerde Ç.Rizespor hariç hemen hemen her takım hakemleri hedef tahtasına oturtuyor, maçları yöneten hakemler eyyamın kitabını yazmaya devam ediyor. Siyasetten destek alan kulüp Başkanları ve yöneticiler başta olmak üzere, özellikle televizyon ekranlarında yorum yapan sözde futbol ulemaları yıllardır kirlenen bu sektörün dahada kirlenmesine baş rol oynadılar ve artık deniz bitti maalesef. Bu son yumruk Türk futbolu adına ya yeniden beyaz sayfa açacak, ya da veladdalin amin diyerek ruhuna Fatiha okuyacağız..

İki genç teknik adamın maçında ev sahibi MKE Ankaragücü’nün hocası Emre Belezoğlu’nun yıllar önce Başakşehir futbolcusu iken Rize’de yaptığı olaylardan biliyoruz. Dün Ankara’da ben basın tribününde otururken, Emre hoca tam önümde takımını yönetiyordu. Maç boyunca 4. Hakemi her kararda ablukaya aldı, orta hakem Halil Umut Meler’e defalarca sözlü itiraz derken aslında tehlike geliyorum diyordu. Hocasının hakemlere böyle yüklenmesi belki de Başkan Faruk Koca’yı tetikledi diyebilirim. Asla yapmaması gereken şeyi yaptı MKE Ankaragücü Başkanı. Maç sonu o yumruk ve tekmeler bundan sonra ülkemize transferi söz konusu olan yabancı futbolcuları olumsuz yönde etkiler. Ülkemiz 2032 Avrupa şampiyonasında ev sahipliği yapacak, diğer yandan 7 ay sonra Avrupa şampiyonasında boy göstereceğiz. Bu imaj kolay kolay silinmez, onun için son kez Türk futboluna “temiz bir sayfa “ açalım, kimin ne suçu varsa çeksin, büyük takımlar kollanmasın, hakemler ve VAR adil bir yönetim göstersin. Neticede bu bir şölen. İyi olan kazansın diyeceğim ama burası Türkiye.. Siyasetten yüz bulan şımarık takımlar ve o takımlara başkanlık yapan kişiler arkalarına aldıkları tribün ve medya desteği sonrası bu iş bir yerde patlayacaktı o da maalesef bizi buldu. 

Kısmen aslında bu yumruk bize de atıldı. Başkanı, maçın hakemini yumrukladı, ben basın tribününde Ankara’nın soğuğunda Rizespor kukulamla oturdum, olaylar patladı benim kafamdaki şapkayı gören bana da sözlü sataşmalar yaptı “ Ne dir sizden çektiğimiz, bi kurtulamadık sizden” Rizespor ne yaptı size? Aslında hedef Rize değil, Cumhurbaşkanının memleketinin takımı olması bence. Havalimanı yolunda Rizespor kafilesini taşıyan otobüs birkaç kendini bilmez tarafından taşlandı! İşte o yumruk aslında kısmen bize de atıldı dedim, Allahtan gelen mala geldi. İşte sürü psikolojisi böyle bir şey..

Bu kara gecede futbol adına bir kelime yazacak olursam, maalesef takım Olawoyin ve Attila yokluğunda geri gitti. Forvette her zaman ki gibi top tutamadık. Orta sahada Mithat bu görüntüsü ile 3. Lig topçusu olur, bekler evlere şenlik derken, bu sene takımın en büyük transferi olan ilhan Palut faktörü bize mucize eseri bir puanı getirtti. Bu arada dönüş yolunda İlhan hocanın içinde bulunduğu araç çok büyük bir kazayı çok ucuz atlattılar, geçmiş olsun diyelim. Allah kurtardı.
İlhan hocanın yaptığı değişiklikler ve oyun formatı son saniyede bir puanı getirdi. Keşke getirmeseydi, keşke Benhur Keser o topa o kafayı sokmasaydı mı? Diyecek duruma geldik. Çok ama çok üzücü bir gecede olan oldu… Şimdi Türk futbolu adına beyaz sayfa açma zamanı , dip yaptık hep bizim takım için dip yaptı yorumunda bulunuyordum, şimdi TFF dip yaptı, işi bilen futboldan anlayan liyakatli insanlar Türk futbolunu yönetsin. Burada herkes suçlu, kimse temiz değil. Geçmiş olsun Halil Umut Meler, tebrikler Osman Demir hoca ve Bulgar forvet Martin Minchev.  Bulgar oyuncunun belki Rizespor forması ile golün yok ama o hangame de Halil hocayı, Osman Hoca ile birlikte savundular, hocanın belki de hayatta kalmasını sağladılar.