7 Ekimde Gazze Şeridinde başlayan Hamas-İsrail çatışlması 40. Gününü doldurdu. Tam donanımlı İsrail Ordusu kuşatma altına aldığı Gazze’de yoğun bombardımandan sonra kara harekatına başladı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana sürdürdüğü saldırılarda 4 bin 630’u çocuk, 3 bin 130'u kadın olmak üzere 11 bin 240 kişinin öldürüldüğü, 1.5 milyon insanın yerlerinden edildiği bildirildi.

Filistin-İsrail çatışması, politik güçlerin politikalarını ve uluslararası ilişkileri etkileme potansiyeline sahiptir. Gazze Şeridi'nde yaşanan son olaylar, bölge genelinde Arap dünyası ve İran'ın tutumunu bir kez daha öne çıkarmıştır.  Gazze'nin erimesi sırasında, Arap dünyasında ve İran'ın durumunda büyük kırılmalar yaşandı.

İran’ın, İslam dünyasının bir parçası olarak Gazze'deki olaylara karşı güçlü bir retorik benimsediği ve Filistin halkına destek sağladığı bilinmektedir. Ama 7 Ekim sonrası tuhaf bir gelişme yaşandı. "The Washington Free Beacon" Haber Sitesinin 14 Kasım Tarihli bir haberinde, ABD Hükümetinin bugün İran'ın, Irak'ta bloke edilen mali kaynaklarından en az 10 milyar dolarına ulaşması imkanını onaylayabileceğini bildirdi. Söz konusu meblağ İran'ın Avrupa ve Umman bankalarındaki hesaplarına transfer edilecek. “Bayram değil seyran değil, eniştem beni neden öptü?” diye cuk oturan bir deyimimiz var. Neden şimdi? Neye karşılık? Yoksa Churchill'in dediği gibi “bir damla petrol bir damla kandan daha mı değerli? Geçtik…

Gazze Düşerken

Arap dünyasında, Gazze'deki gelişmelere genellikle duyarlı bir şekilde yaklaşılmaktadır. Filistin meselesi, Arapların tarihi, kültürel ve dini bağlarına dayanan bir dayanışma örneğidir. Gazze Şeridi'nde yaşanan şiddet olayları, Arap liderlerinin bir araya gelmesi ve Filistin halkına destek verilmesi olarak ifade ediliyor. Ancak Arap Dünyasındaki bütünlük ve etkili bir tepki gösterme yeteneği zaman içinde değişkenlik göstermiş, son olaylardan sonra neredeyse tamamen etkisizleşmiştir. Filistin’de FKÖ’nün zayıflayıp Arap otokrasilerini tehdit eden Müslüman Kardeşler kökenli Hamas’ın güçlenmesi bu “etkisizliği” hızlandırdı. Suudi Arabistan, BAE, Filistinlilerin “hamisi” Ürdün... Neredeler? Arap Birliği kınama yayınladı, esti gürledi ama Netanyahu net konuştu “Çıkarlarınızı korumak istiyorsanız tek bir şey yapmalısınız; Sessiz kalın! Ardından Suudi Arabistan “İsrail ile normalleşme sürecinin devam edeceğini” açıkladı. Zaten 2017-2018 yıllarında imzalanan İbrahim Anlaşmaları ile bir anlamda siyasette kazanan tarafın İsrail olduğu kabul edilmiş, bari ticarette kazanalım mantığı güdülmüştür.

Gazze düşerken Arap dünyası ve İran'ın tutumu, bölgesel ve küresel politika ilişkileri önemli bir rol oynamıştır. Filistin-İsrail çatışması, bölgedeki güç dinamiklerini şekillendirmeye devam ederken, Arap dünyası ve İran'ın tutumları da bu çatışmanın gidişatını Filistin lehine etkilemekten çok uzaktır. Sonuç olarak Gazze’de insanlık öldü, ölüyor. Çaresizce “Allah yardımcıları olsun” demekten başka hiçbir şey yapamıyoruz…