Oldum olası dinimizde bir engel olmamasına rağmen, bazı davranışlara şiddetle itiraz ettirir beni etik, ahlakı, gelenek ve göreneklere aykırı davranışlar!

İlk aklıma gelen kardeşin hanımıyla evlenmedir! Arkadaş hanımını sağlığında veya ölümü halinde almak da midemi bulandırır! İzah edemem. Din ne derse desin karşı çıkarım böyle bir iğrençliğe! Seviyesizlik olarak telakki etmekten öte karaktersiz insana özgü, iğrenç ve alçakça bulurum bu hareketi…

Müslüman gözüküp her gün “nas nas” diye kıçına dörtlü dev pervane takan, papaz güzellemesi yapan da öyledir benim nazarımda!

Mideden aşağıya değil, beynine tersine bir hareket var diye geçer aklımdan!

…………………….

Maral o bildiğimiz Türk’ün mitindeki Maral değil. Sata sata geliyor siyasi tarihimizde. Kimler geldi kimler geçti. Sonuncu Kemal Kılıçdaroğlu olmayacak, devam edecek ahır ömründe!

Eline maytaplar alıp 2028’e yol gösteriyor, lakin ayakta kalmakla göçük altına kalma arasındaki o ince çizgide “bir satan” mi, “bir bölen mi” olacak belli değil!

Elin partisinin içine girdikçe girdi, siyasi hesapları altüst eden bir tekme ile yediği sofrayı devirdi. Evrileceğine, devrildi!..
…………………….

Recep Tayyip Erdoğan. İnce ayar bir siyasetçi.

Siyasete adımını attığından bu tarafa yene yene bir başarı grafiği çizdiği doğrudur.

Öyle dersiniz böyle dersiniz ama gerçek budur.

Rizeli… Hem de tipik bir Rizeli!

“Bir daha aday olmayacağım” diye bir sözün üzerine ne destanlar, ne başarı hikayeleri, ne hayaller kuruldu tahmin edemezsiniz. Milletvekilliği sıralamasının tartışılmasından taaaa bakan olmaya kadar uzanan dalgalı, hayli karmaşık duygular Rize gündemini uzun süre meşgul etti.

Recep Tayyip ERDOĞAN’in izlemelerini unutanlar gelecek on yılların planlamalarını yaptılar. Sayın ERDĞAN’IN ince ayarını unuttular

O, ne yaptı?

Ayar’la ayar verdi bütün bu hayallere!

Beğenmezsiniz, o da ne dersiniz, fakat ayar bu Ayar!

İşinize gelirse…