ABD, bir avuç Filistinliye saldıran Yahudi alçaklarına yandan destek veriyor. 

İlkokul 4. sınıftayız. Okul çıkışı dört arkadaş aynı yolu kullanarak evimize giderdik. 
Yapacak bir şey yoktu. Yağmurlu bir gün sonrasında çamur deryası yolda itişmeye, yerden aldığımız çamuru birbirimize atmaya başladık. Bir ara bir kişide karar kıldık, Üçlü çete gibi diğer tek kalan arkadaşa varda vira çamur atıyorduk. Ezildiğini anlayan arkadaşımız “erkekseniz tek tek gelin” dedi.  Serde adamlık var ya, iki arkadaşın çamur yarışını seyre daldık. Bir yere kadar elbette! Bize yakın olan ezilince, büyük tomar çamuru arada bir diğer arkadaşa atıp dengeyi sağlamaya çalışıyorduk!
Bizim adaletimiz bu kadardı!
Uzunca bir süreden sonra tek kalan arkadaş pes etti. Evine gidemedi. Değirmenin su arkında elbiselerini yıkadı. O halle, sırılsıklam evine giden arkadaşımızı gören babası bizim evlerin olduğu mahalleye geldi. Bir araba dayak yedik babalarımızdan. Çocukça davranışımızın bedelini ağır ödemiştik!
ABD, bir avuç Filistinliye saldıran Yahudi alçaklarına yandan destek veriyor. 
İşe karışmamış gibi davranıyor!
Maazallah, İsrail mücadelede geriye düşse savaş makinasını hemen devreye alacak!
Aynen bizim yaptığımız gibi yapacak. 
Biz çocuktuk. ABD öyle mi?
Mücadele eşitler arasında değil ki. Bir avuç Filistinliye bütün batı abanmış!
Burada adalet hissi yok! Burada insanlık yok! Burada zalimlik var. Zalimlik adamların hamurunda var!
Ama yukarıda düşkünlerin, çaresizlerin sahibi var!
Mevlana diyor ki;
“Ey Renklerin Reisi! O kuvvet hakkı için bizim renkten renge girişimize acı! Ey Padişah! Bizi daha fazla imtihana çekme!”
Daha fazlasına yüreğimiz dayanmıyor!
Arş-ı alaya yükselen feryatlardan kulaklarımız sağır, yüreğimiz paramparça!
Zalimlere indir adaletini!
Ey! Güçlükleri kolaylaştıran yüce Allah!
Biliyoruz ki, gazabını indirmeye hükmettiğinde o kişiyi hiç kimse kurtaramaz.
Kurtar bizi bu zalimlerin elinden!


Selam ve Dua ile