Yüce bir millet olarak geçmişten geleceğe yürüyüşümüzün en kıymetli değerlerinden olan dilimiz, zengin bir yapısı, tarihi ve her özelliği ile medeniyetimizin en büyük yapı taşlarından biridir.

Binlerce yıllık tarihi ile Türk dili, millî kültürümüzün ortak ifade aracıdır. Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki “Bugünden sonra divanda, dergâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.” fermanı, Türkçe’nin devlet dili olması, gelişmesi ve gelecek nesillere nakledilebilmesinde önemli bir yer teşkil etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Gazi Mustafa Kemal Paşanın katılımıyla 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül’ü, her yıl “Türk Dil Bayramı” olarak kutluyoruz.

Dünyanın sayılı dilleri arasında yer alan kadim dilimiz Türkçe, asırlar boyunca çok farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu topraklarda, milli kültürümüzün ve milli kimliğimizin oluşmasına vesile olmuştur.

Yüce bir millet olarak geçmişten geleceğe yürüyüşümüzün en kıymetli değerlerinden olan dilimiz, zengin bir yapısı, tarihi ve her özelliği ile medeniyetimizin en büyük yapı taşlarından biridir.

Dilimize sahip çıkmanın, geçmişimize ve kültürümüze sahip çıkmak olduğu bilincini Milletimizin tüm fertlerine küçük yaşlardan itibaren kazandırabilmeliyiz. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin Türkçe’nin doğru kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi, günlük hayatta kullandıkları Türkçe kelime dağarcığının arttırılması dilimizin korunması ve geliştirilmesi açısından çok önemlidir.

Bu vesileyle, güzel Türkçemizi doğru ve bilinçli kullanan milletimize ve kamu kamu veya özel kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, Türkçemizin gelişmesine ve zenginleşmesine katkı sunması temennisiyle tüm vatandaşlarımızın Türk Dil Bayramı’nı kutluyorum.

Saygım ile…