Bir 23 Eylül daha geçti hayatımızdan. Ekinosta koskocaman dünya Ekvatora 90 derecelik açı yapar ve gölgeler sıfır olur. Bu sayede gece ve gündüz eşit hale gelir.
Yılda iki kez yaşanan bu muhteşem anın insan üzerinde de etkileri var.
Hepimiz biliyoruz ki insan hem maddi hem de manevi bir varlıktır. Bu bağlamda insan dengededir. Yani maddi ve manevi tarafı eşit derecededir. Ne bir gram fazla, ne bir gram eksik!
Ruh ve madde arasında kurulan bu muazzam denge bu geçiş günlerinde hayat bulur. Yaradan koşturup duran maddi ve manevi olaylara dengeyi hatırlatır.
Dünyanın kütlesi kaç milyar tondur gerçekten bilmiyorum. Boyutları yazılıp çiziliyor. Dönüş hızını hesaplamış bilim insanları. Hatta bulunduğumuz galakside bütün cisimlerin hareketlerinin dehşetli rakamları pazara çıkarılmış. Yani biliniyor.
Fakat insanın manevi boyutunu hesap etmek öyle kolay değil! Yaradan, insan yüreğine nice kara delikleri, nice galaksileri, nice dünyaları büyük bir aşkla sığdırmış.
O nedenle kendi minvalinde dönüp duran, akıp giden kainatta, insan denen varlığın manevi dünyasında, ruh dünyasında bazı dengeleri yaradan o alemlerin bir parçası olarak nakş eder.
Bu denge etkilerinin yaşandığı dönemler Ekinoslardır.
Faaliyet halinde, baş döndüren bir hareket halinde olan insan dengeyi bulmada zorlanır.
İnsanı ruhsal ve bedensel dengeye yönlendiren bu durum durulmasına, hayat denilen mücadele alanında durup düşünmesine yardımcı bir etki yapar. Bu yoğunluğun yarattığı karasızlık ve yönsüzlüğe yaradan bu sayede bir eşitlik, bir denge etkisi yapar.
İnsan zıtlıklardan ve dengesizliklerden kurtulur.
Nasıl ki devasa kütler arasında yaşanacak en küçük sapma kıyamete sebep olursa, insanın manevi dünyasındaki sapmalarda o şekilde küçük ve büyük kıyametlere yol açar.
Yaradan ruh ve maddeyi dengelerken rutin içinde kaybolan insana özünü hatırlatır, yavaşlaması ve hedeflerini gözden geçirmesi için yenilenmiş enerjiler sunar. Bu sayede
mutluluk ufuklarına yelken açar insanoğlu.
Evet, bir 23 Eylül'ü daha geride bıraktık.
Muazzam kainat belli bir düzen ve uyum içinde. Düzen ustalık gerektirir. O kadar ki ne doğan güneş, ne milyarlarca yıldız, ne gakasiler, ne kara delikler beri durmuyor görevlerinden. Ahenk akıl almaz boyutlarda!
Bize düşen her şeye büyük bir aşkla bakmak! Her işimizde dengeli davranmaya özen göstermek. O zaman her şeye, her olaya büyük bir sevgi ile, hürmetle yaklaşalım. Daha mutlu ve müreffeh bir hayatı yakalamak başka türlü mümkün değil...
Selam ve dua ile.