İlhan Palut: “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” İlhan Palut: “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık”

Rize'de kış hazırlıkları başladı.Ocaklar yakıldı, üzümler kaynadı,mısırlar dizildi, turşular kuruldu
Sonbaharın gelmesiyle birlikte Rize'de kış hazırlıkları başladı. Kadınlar kışlık yiyeceklerini hazırlamak için kolları sıvadı. Köylerde kışlık hazırlıklar evin avlusunda yakılan büyük odun ateşinde imece usülü yapılırken, şehirde ise  mutfaklarda hazırlıklar sürüyor.

PEKMEZ MESAİSİ BAŞLADI

Rize’nin meşhur kokulu üzümü toplandı ve pekmez kazanları kaynamaya başladı .Hasat olgunluğuna gelen üzümler toplanarak dev kazanlara alındı ve odun ateşinde pişirilmeye başlandı.Pişen pekmezler kavanozlara doldurularak serin yerlerde muhafaza edilmeye bırakıldı.  Hasat edilen üzümlerin bir kısmı ise suyu çıkarılarak şıra ve pepeçura yapılmak üzere raflara kaldırıldı.

TURŞULAR KURULDU
Rize'nin köylerinde yetiştirilen fasülye, domates salatalık gibi sebzelerin hasadıyla birlikte kış aylarının vazgeçilmezlerinden biri olan turşular da yapılmaya başlandı.Bu yıl hava şartlarına bağlı olarak sebze hasadında verim düşmesine rağmen Rize'li kadınlar kış aylarında sofralarından eksik etmedikleri başta fasulye olmak üzere sebzeleri turşuları bidonlara doldurdu, bekletmeye aldı.

MISIRLAR DİZİLDİ

Organik mısırlar tarladan toplanarak kurutulmak üzere serenderlere, evlerin çatılarına ve balkonlara asıldı. Tarladan toplanarak tüketilen mısırların bir kısmı tarlada bırakılarak daha fazla olgunlaşması sağlandı. Ardından toplanan mısırlar mısır unu yapılmak için kurutulmaya başlandı. Mısırlar yeterince kuruduktan sonra öğütülerek mısır unu haline getirilecek ve özellikle muhlama ve mısır ekmeği yapımında kullanılacak.

KABAKLAR VE CEVİZLER SERİLDİ

Yaz başında ekilen beyaz ve siyah Karadeniz kabağı Ekim ayında toplandı ve kışın tatlı yapılmak ve fırınlanmak üzere evlerin kullanılmayan odalarında veya serenderlere bir birine temas etmeyecek şekilde dizildi. Yine Ekim ayında toplanmaya başlanan cevizin bir kısmı pekmeze batırılarak köme yapılırken, büyük bir bölümü ise yere serilen büyük sergilerin üzerine yayıldı.

Kaynak: Çiğdem HACIFAZLIOĞLU