Bursa’da ev arkadaşını ve aracına aldığı eczacı kalfasını öldürüp cesetle İstanbul’a giden sanığın yargılanmasına başlandı.

İki kez müebbet hapis talebiyle yargılanan Ahmet Burak Demir, eczacı kalfası Serdar Ergun’a aralıklarla 500 bin lira borç verdiğini, alacağını istediği için tehdit edildiğini, bu nedenle cinayeti işlediğini öne sürdü. Mahkeme heyeti, akıl sağlığı ile ilgili tedavi gördüğünü söyleyen sanık Ahmet Burak Demir’in doktorunun tanık olarak dinlenmesine, şahsın Adli Tıp Kurumu’na sevkine karar verdi.

Eczacı kalfası Serdar Ergün’den (47) haber alamayan yakınları, polise kayıp ihbarında bulunarak en son Ahmet Burak Demir isimli kişiyle görüldüğünü söyledi. Soruşturma başlatan polis ekipleri, şehir güvenlik kameralarından Serdar Ergün’e ait 16 BT 773 plakalı mavi renkli Seat Leon marka otomobilin İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde olduğunu tespit etti. Bunun üzerine Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekipleriyle irtibata geçti. Harekete geçen ekipler, Büyükçekmece ilçesi Sinanoba Mahallesi Ertekin Caddesi üzerinde seyreden otomobili durdurdu. Otomobilin sürücüsü Ahmet Burak Demir’i (41) yakalayan ekipler, otomobilde yaptıkları aramada bir tabanca ve Serdar Ergün’ün cesedini battaniyeye sarılı ve başından vurulmuş halde bagajda buldu. Şüphelinin, öldürdüğü eczacı kalfasının cesedini araca yükleyip 200 kilometre yolculuk yaptığı öğrenildi.

Zanlı Ahmet Burak Demir emniyette verdiği ifadesinde, Serdar Ergün’ün çalıştığı eczaneye borcu olduğunu ve Ergün’ün parayı istedikten sonra küfür etmesiyle birlikte öldürdüğünü, oda arkadaşı Murat Kutlu’yu ise evde otururken küfür ettiği için öldürdüğünü söyledi. Ahmet Burak Demir’in Bursa’nın Osmangazi ilçesi Tahtakale Mahallesi’ndeki evine giden İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Murat Kutlu’nun da cansız bedenini evde bedeninden ayrılan başını ise buzdolabında buldu. Ahmet Burak Demir’in evdeki köpeği de öldürdüğü tespit edildi.

"Cesedini otomobiline koyup İstanbul’a gittim"

Çite cinayetin zanlısı Ahmet Burak Demir, işlemlerinin ardından Bursa’ya getirildi. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından sorgulanan ve çelişkili ifade veren Demir’in, "Eczanede kalfa olarak çalışan Serdar’dan kullandığım bazı ilaçları alıyordum. Olay günü alacak verecek meselesi için kendisini çağırdım. Küfredince öldürdüm. Cesedini otomobiline koyup İstanbul’a gittim, kredi kartıyla harcama yaptım. Daha önce de ev arkadaşım olan Murat Kutlu’yu da bana küfrettiği için tabancayla öldürdüm" dediği öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ahmet Burak Demir, çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi.

Soruşturma 7 ay sürdü

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma 7 ayda tamamlandı. İddianamede, Ahmet Burak Demir’in arkadaşı Kutlu’yu evinde 3 kurşunla öldürüp, başını vücudundan bıçakla ayırarak buzdolabına koyduğu, bedeninin geri kalanını ise poşete koyup balkona bıraktığı, balkondaki köpeği de bıçak ve balta darbeleriyle öldürüp evi terk ettiği iddialarına yer verildi.

Yargılanmasına başlandı

İki cinayetle ilgili ağırlaştırılmış müebbet talebiyle dava açılan Ahmet Burak Demir yine çelişkili ifadeler kullandı

Demir, akıl sağlığı ile ilgili tedavi gördüğünü Serdar Ergun’la ilaçlarını almak için gittiği eczanede tanıştığını söyledi. Ahmet Burak Demir, Serdar Ergun’la aralarında arkadaşlık ilişkisi olduğunu, aralıklarla toplamda 500 bin lira borç verdiğini, alacağını istediğinde tehdit edildiğini öne sürdü. Ahmet Burak Demir savunmasında "Serdar Ergun, beni birkaç kere tehdit edince, kendimi güvende hissetmedim. Bu nedenle kafamda öldürme fikri oluştu. Serdar Ergun’u öldürdükten sonra İstanbul’a polise teslim olmak için gittim. Polis ekipleri, beni yakalamamış olsaydı ben kendim teslim olacaktım” dedi.

Mahkeme heyeti, akıl sağlığı ile ilgili tedavi gördüğünü söyleyen sanığın doktorunun tanık olarak dinlenmesine, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na sevkine karar verip duruşmayı erteledi.

Kaynak: iha