Aydın'ın Efeler ilçesinde yaşayan Fatma Çelik ile Didem Artunç, yıllardır içlerinde sakladıkları bale tutkusunu yeniden gün yüzüne çıkararak hayallerine geç de olsa adım attı.
Efeler ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki Fatma Çelik ve 47 yaşındaki Didem Artunç, çocukluklarından bu yana içlerinde yer eden bale tutkusunu yıllar sonra gerçekleştirerek bale eğitimine başladı. 'Hayallerin yaşı yok' diyerek yola çıkan iki kadın, cesaretleriyle çevrelerine ilham kaynağı oldu.
Çocukluğunda buz pateni ve dansa duyduğu ilgiyi yıllar sonra baleyle buluşturduğunu belirten 55 yaşındaki Fatma Çelik, bale eğitimine başlama sürecini anlatarak, 'Çocukluğumda buz patenini çok izliyordum. Oradaki hareketler çok hoşuma gidiyordu. Hatta kendi çapımda hareketleri yapıyordum. Dansı çok seviyorum. Şimdi baleye başlama sebebim ise biraz farklı. Daha önce bir dizi izlemiştim. 70 yaşında emekli bir adam baleye başlıyor ve çok güzel bir sonuç elde ediyordu. Ben de buradan esinlendim ve neden olmasın dedim. Yapabilirim diye düşündüm ve kursu aradım. Önce 55 yaşında olduğumu söyledim. Yetişkin balesi ama acaba benim için uygun mu dedim. 'Balenin yaşı yok, her yaşta yapılabilir' dediler. Böylece baleye başladım. Çok da keyif alıyorum. Değişik şeyler yapmayı seviyorum. Etrafıma yeni bir etkinliğe başladığımı söylediğimde kimsenin aklına bale gelmedi. Duyunca da çok şaşırıyorlar ama hoşlarına da gidiyor. Baleye başladığımdan bu yana daha enerjik hissediyorum kendimi. Baledeki hareketleri yapabiliyor olmak mutluluk veriyor. Yaş ilerledikçe sanki bir şeylerden uzaklaşıyorsunuz gibi, artık elinizi eteğinizi çekeceksiniz evde oturacaksınız gibi düşünülüyor ama ben öyle düşünmek istemiyorum. Her yaşta bir şeyler yapmak gerekiyor diye düşünüyorum. Yapılabiliyormuş da. Herkese tavsiye ederim' dedi.
'Çocukluk hayalimdi'
Yıllar önce yarım kalan hayalini nihayet gerçekleştirdiğini ifade eden 47 yaşındaki Didem Artunç ise, 'Bale, çocukluğumdan beri hayalimdi benim. 4-5 yaşlarında çok istiyordum balerin olmayı ama çok mızmız bir çocuktum. Bir ay İzmir'de baleye gitmiştim ama sonrasında hasta olunca annem göndermemişti. Hep merakla izlerdim balerinleri. Birkaç senedir de aklımdaydı. Yetişkin balesi ile ilgili de birkaç yazı görmüştüm. Sonra buranın ilanını görünce, aradım ve baleye başladım. Çocukluk hayalimdi. Onu şu anda gerçekleştirebiliyor olmak çok güzel. Tabi ne kadar yapabilirim, vücut ne kadar esner bilmiyorum ama olabildiği kadar elimden geldiğince yapmaya çalışacağım. Çok mutluyum. Ben hiç spor sevmeyen bir insanım. Bir sürü şey denedim ama hep oflayarak giderdim ama şimdi koştura koştura geliyorum. Herkese anlatıyorum. Çok mutluyum. Bale, inanılmaz bir enerji kattı benim hayatıma' diye konuştu.
'Bale her yaşta yapılabilir'
Bale sanatının profesyonellik hedeflenmediği sürece her yaş grubuna uygun olduğunu vurgulayan bale öğretmeni Zeynep Göktuna, '4 yaşında baleye başladım. İlk eğitimimi İtalya'da aldım. 4 senelik İtalya'daki eğitimimin ardından Türkiye'de devam ettim. 2021 yılında baleden mezun oldum. Mezun olduktan sonra da kurumlarda çocuk ve yetişkin balesi eğitimleri veriyorum. Zaten bale, profesyonellik istemediğiniz sürece her yaşta yapabileceğiniz bir sanat dalıdır. Burada önemli olan zaten disiplin. Ben kendim de MS hastasıyım. Bir sene önce bana tanı kondu. Hocamla konuştum ve spor yapmamı önerdi. Bale yaptığımı söylediğimde en güzelini yaptığımı söyledi. MS için bile bu kadar iyi gelen bir sanat dalı, kesinlikle yapılması gereken bir şey diye düşünüyorum. Çok da sağlıklı. Aynı zamanda bale güzel bir sanat dalı olmasının dışında vücuda zarafet, dayanıklılık ve esneklik kazandırır. Şu anda da 47 ve 55 yaşında iki öğrencim var. İlk başta öğrencilerim gelirken 'hocam benim vücudum kapalı' gibi şeyler demişlerdi. Yaklaşık 1 aydır ders yapıyoruz. İlk geldikleri zamana göre şu anda bayağı bir hem esnediler hem güçlendiler hem duruşları çok değişti. Zaten balenin temelinde bir duruş var. Bunların hepsini öğrencilerime aşılamaya çalışıyorum' dedi.