Yeniden Refah Partisi Rize İl Başkanı Mehmet Akif ZERDECİ geçtiğimiz günlerde ABD devlet başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ün nihai statüsü konusunda "Kudüs, tamamen İsrail'in başkenti olacak" şeklindeki açıklamasına tepki göstererek bir basın bildirisi yayınladı;

Zerdeci yapmış olduğu açıklamada; ''Siyonist İsrail Devleti kuruluşundan beri devam eden saldırgan tutumu ve işgalci tavrı doğrultusunda, ABD Başkanı Donald Trump İsrail Başbakanı Netanyahu ile birlikte Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada 'Yüzyılın Anlaşması' planı adı altında bir bakıma "Büyük İsrail'in Kurulması Planı'nı ilan ederek İstikrarsızlığın, Kaosun ve Şiddetin artması için ciddi bir adım daha atmış oldu.

ABD Başkanı Trump'ın Filistinlilerin ve tüm Müslümanların kalbi konumundaki Kudüs'ün nihai statüsü konusunda "Kudüs, tamamen İsrail'in başkenti olacak" şeklindeki açıklaması, binlerce yıldır adım adım ilerleyen Siyonist planın bir sonucudur.

Bu son adım açık bir şekilde Filistin Devleti'ni ve oradaki Müslüman varlığını tamamen yok edip, Dünya Siyonizm'inin 5000 seneden fazla süredir ulaşmak istediği başkenti Kudüs olan 'Büyük İsrail' hedefine ulaşmak için atılmış planlı bir adımdır.

Milli Görüş olarak elli yıldan beri ABD Devleti'nin arkasındaki görünmez gücün Siyonizm olduğunu söylüyor, Dünya Siyonizm'inin ve Siyonist İsrail Devleti'nin amaçlarını ve hedeflerini tek tek açıklayarak en önemli uyarı vazifesini yapıyoruz. Konunun önemi ve haklılığımız bu son gelişmeyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

İsrail-Filistin görüşmelerinde ABD Başkanı Donald Trump'ın arabulucu olarak görevlendirdiği Jason Greenbaltt, Temmuz 2019'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaptığı açıklamada; ABD'nin İsrail-Filistin konusunda 'uluslararası uzlaşma' hikayesine artık inanmadığını ve bundan böyle Washington'un iki devletli çözümün sözcülüğünü yapmayacağını ifade ederek gerçek niyetini ortaya koymuştur.

'Yüzyılın Çözümü' adı altında Siyonist İsrail Devleti'nin, Kudüs'ün güvenlik bariyerinin dışında kalan bir alanın silahsız ve "kontrollü" Filistin Devleti'nin başkenti olmasını kabul etmesi Filistin'in ve İslam Alemi'nin Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerindeki etkisini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir girişimdir.

Kudüs'ün bağımsız bir Filistin Devleti'nin başkenti olmadığı her türlü planın çözümsüzlük ve kaostan başka bir şey ortaya koyamayacağı gayet aşikardır.

Filistin halkının geleceğini tayin etme hakkı Trump ve Netanyahu'nun değil, ancak ve ancak Filistinliler'indir. İşgalci İsrail Devleti'nin yetmiş yıllık sorunu görmezden gelerek çözüm adı altında çözümsüzlük önermesi konuyu iyice içinden çıkılmaz bir noktaya getirecektir.

Sonuç olarak, Filistin sorununun tek taraflı ve hukukun üstünlüğü ilkesinden çok, "üstünlerin hukuku" ilkesine göre, hakkı değil kuvveti üstün tutarak çözüme kavuşturulması asla mümkün değildir.

Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sadece kınama ve telin etme yerine, Birleşmiş Milletler nezdinde ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli fiili adımları atmalıdır. Ve daha da önemlisi İslam Ülkelerinin tüm sorunlarının asıl çözümü olan D-8 Organizasyonu'nun kuruluş amaçlarına uygun şekilde çalışması ve D-60 Hedef'ine bir an evvel ulaşılması için çaba sarf etmelidir.

Biz Yeniden Refah Partisi olarak böyle bir karara şiddetle karşı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. İşgalci İsrail Devleti'nin işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria başta olmak üzere, 1967 savaşından bugüne kadar işgal ettiği alanları ve Müslümanların kutsalı olan Kudüs'ü tamamen Siyonist İsrail egemenliği altına alma girişimini şiddetle telin ediyoruz''ifadelerine yer verdi.

Editör: TE Bilisim