Alim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2019 yılında 750 bin ton, 2020 yılında ise 752 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Kovid-19 ile mücadele döneminde üreticinin mağduriyet yaşamaması için yaş çay alımlarını yukarı çektiklerini dile getiren Alim, bu sene ÇAYKUR tarihindeki en büyük ikinci alımı yaptıklarını bildirdi.

Bu dönemde kuru çay satışlarının da arttığını belirten Alim, "Bu senede 130 bin tonu geçiyoruz. 131 bin ton kuru çay satışı olur. 2021 yılında 3-4 firmayla kuru çay satışı bağlantılarımız var." diye konuştu.

Alim, şöyle devam etti:

"Pandemi döneminde ilk 3-4 ayda tarihinde hiç olmadık bir şekilde tüketiciye direkt ulaşabilen çay satışı yaptık. Satışlarımız güzel geçti. İnşallah 2021 yılı da yine aynı şekilde devam eder. Mağazalarımızda 180 ton kuru çay satışı yapmış olduk. Beyaz çayI geçen sene 230 kilo satmıştık, bu sene 250 kilo sattık. Hatta beyaz çayda stoklarımız bitti sayılır. İnşallah mayısa daha yüklü bir beyaz çay alımı yapacağız. Yeşil çayda geçen sene 5 ton toz olarak satmıştık. Bu sene de 5 bin 500 ton satış oldu. Belki de 6'ya çıkacak. Yani onda da bir artış oldu. Siyah çaylar rutin seyrinde devam ediyor."

Türkiye genelinde "81 ilde 81 mağaza" açma çalışmalarını sürdürdüklerini ve 6 mağaza açtıklarını söyleyen Alim, her mağazaya özel çay ürettiklerini, Erzurum için Palandöken çayını satışa sunduklarını, İstanbul için de Ayasofya çayının satışa çıkarılacağını bildirdi.

- Yeşil çaya ilgi arttı

Salgın sürecinde bilim insanlarının yeşil çay tüketimiyle ilgili açıklamaları olduğunu belirten Alim, çayın boğazda mikrop bırakmadığı yönündeki söylemlerin tüketim üzerinde etkili olduğuna inandığını ifade etti.

Alim, "Geçen seneye göre yeşil çay satışı bu sene çok çok daha fazla. Özellikle yeşil çay pudrası (macha çay) satışında bu belli oluyor. Macha çayı yoğurtla yenilebiliyor, kek-kurabiye yapılabiliyor, dondurma sektöründe kullanılabiliyor, sütle güzel kahve gibi içilebiliyor. Bir fincanlık yapılabilecek şekilde ürün çalışmalarımız da devam ediyor. Mağazalarda özellikle daha kalın yaprak gibi olan yeşil çaylarımızı açık şeffaf poşetle koyduğumuzda onları satışının çok çok daha fazla olduğunu zaten bizzat gözlemleyebiliyoruz. Yeşil çayda eski senelere göre artış var." dedi.

Alim, salgın sürecinde üreticilerin çaylarını yabancı işçilere toplatamadığını, kendilerinin topladığını dile getirerek şunları kaydetti:

"Çay bir aile ürünü olmaktan çıkmış, yabancı işçilere toplatılır olmuştu. Üreticiler bu vesileyle hem kendi çaylarını toplamış oldular hem yurt dışına giden 500-600 milyon lira gibi bir paranın yurt içinde kalmasını sağlamış oldular. Çay kilo işi toplatıldığı için odunsu kısma kadar toplayıp satılıyordu ve çay strese giriyor, filiz vermekte zorlanıyordu. Bu vesileyle bahçelerde az da olsa iyileşme oldu. Yani çayın kalitesinde, veriminde, üreticinin cebine para kalmasında her türlü fayda sağlamış oldu."

Alim, bu yıl 2,6 milyar lira yaş çay bedeli ödemesiyle birlikte yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptıklarını belirterek, "ÇAYKUR bu bölgedeki insanların damarındaki kan gibidir. ÇAYKUR olmadı mı yaşam belirtileri söner. Üretici, çalışan, tüketici, nakliyecidir. Her evde bir ÇAYKUR çalışanı emeklisi var. ÇAYKUR bölge için olmazsa olmaz. Bence değerini çok iyi bilmemiz lazım." dedi.

Alim, yaşlanmış çay bahçelerinin budanmasıyla ilgili yeni bir proje çalışması yürüttüklerini bildirdi.

Bu yıl 100 engelli ve hükümlüyü işe aldıklarını belirten Alim, nisan ayında da 500 kişinin alınacağını kaydetti.

Editör: TE Bilisim