Yunanistan'ın agresif tutumu sebebiyle Doğu Akdeniz'deki gerilim sürüyor. Türkiye'nin uluslararası çıkarlarını korumak üzere şu anda stratejik savunma içinde olduğunu söyleyen askeri kaynaklar, Yunanistan'ın Türk unsurlarına saldırması halinde misliyle karşılık vereceğini vurguluyor. Yunanistan'ın Akdeniz'de NAVTEX ilan edilen bölgede Türk unsurlarına yönelik herhangi bir saldırıda bulunması durumunda, Türkiye'nin BM'nin 51. maddesi gereği meşru müdafaa hakkını kullanacağına işaret ediliyor. Doğu Akdeniz'deki gerilimin geniş çaplı bir çatışmaya dönüşmesi halinde Yunanistan'ın; 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Anlaşmasıyla elde ettiği bazı kazanımları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceğini de dikkat çekiliyor. Böyle bir durumda özellikle Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın olan adaları kaybedeceğine işaret ediliyor. Atina'nın Lozan ve Paris anlaşmalarında elde ettiği kazanımları devam ettirme niyeti varsa, Türkiye ile gerginliği artırmak değil kazan-kazan formülü ile masaya oturması gerektiğine vurgu yapılıyor. Askeri uzmanlara göre, Antalya'nın hemen iki kilometre ötesindeki Meis adası, Ayvalık'ın beş mil ötesindeki Midilli Adası, Çeşme'nin hemen karşısındaki Sakız Adası'nı Yunanistan'ın Türk ordusunda karşı müdafaa etmesinin mümkün olmadığına dikkat çekiliyor. Kaynaklar, hukuki, diplomatik ve askeri olarak da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de daha üstün durumda olduğunun altını çiziyor. Fransa'nın desteğinin göstermelik olduğunu ifade ediyorlar.

KOMUTA KADEMESİ ORUÇ REİS'İ İZLEDİ

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi, Oruç Reis araştırma gemisine refakat eden askeri gemilerin komuta edildiği Donanma Komutanlığında incelemelerde bulundu. Akar "Bölgeyle alakası olmayan bir müttefikimizin Doğu Akdeniz'de askeri varlığını güçlendireceğine yönelik açıklaması müttefiklik ruhuyla bağdaşmıyor" dedi.

Editör: TE Bilisim