Çeşitli ziyaretler gerçekleştirmek için kente gelen Yazıcı, ÇAYKUR Botanik Bahçesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken seçim söylemlerinin siyasi rasyonaliteye uygun söylemler olmadığını belirtti.

Yazıcı, Türkiye'nin seçimlerden uzak bir gündemi olduğunu, muhalefetin ise sürekli aynı şeyi söyleme gayreti içerisine girdiğini vurgulayarak, "Muhalefet partileri gündem bulmakta zorlanıyorlar. Seçimi söylüyorlar ama buna ne milletin inandığı var ne de bu talebi haklı gösterecek veri var. Türkiye seçimlerini yapmıştır. Hükümet gündemine hakim. Sorunlara odaklanmış, Türkiye'nin iç ve dış güvenliğiyle alakalı konulara hakim bir vaziyette yürüyüşünü sürdürüyor. Gerçeklikle bir alakası yok. Seçimler inşallah 2023 milletvekili genel seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak ve 2024'de de yerel seçimler gerçekleşecek. Türkiye'nin böyle bir gündemi yok." diye konuştu.

Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirilmesi ile siyasal bir devrim ve dönüşüm gerçekleştiğine dikkati çeken Yazıcı, "150 yıldır tartışılan bir sistemi hemen hemen her popüler siyasetçinin değişmesi yönünde görüş bildirdiği bir konuyu hükümetimiz ittifak ederek Milliyetçi Hareket Partisi ile önce Meclisten ve referandumda da halkın onayından geçirmiş ve pratiğini 24 Haziran 2018'de uygulamaya başlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulamasıyla ilgili şikayet konularına ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Başkanlığında görüş ve öneriler alınarak çalışma yapıldığını dile getirerek, "Tıkanmaya yol açabilecek hususlar giderilmeye çalışılıyor. Mesela bakanlarla, parlamento, vekiller arasındaki ilişkileri daha rasyonel, memnuniyet verici bir düzeye getirmek için bakan nöbet uygulamasına geçildi. Dolayısıyla alana ilişkin bazı muhalefet partilerinin söylemlerinin de Türkiye'nin yürüyüşüyle çok uyumlu olmadığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"Tipik bir asparagas"

Hayati Yazıcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir CHP'li ile görüştüğü iddialarının üzüntü ve kaygı verici olduğunu söyledi.

Yapılan haberin, "tipik bir asparagas" olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:

"Tecrübeli, yaşını başını almış bir gazeteci üzerinden dile getirilmiş olması son derece üzüntü verici. Gerçi onun geçmişine baktığınızda benzer vakalar da olmuş. Onu örneklendirip detaya girmeyeyim. Tamamen bir siyaset mühendisliği çerçevesinde operatif amaçlı bir asparagas. Bunun da her yönüyle kim varsa içerisinde ortaya çıkması gerekir. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını da ilk başta karıştırma amacı güdülerek karıştırılmış olması, bağlantılı yapılmış olması daha da üzüntü verici. Her kim varsa bunların ayıklanıp ortaya çıkması gerekir ama bunun üzerinde birinci derece durması gereken partinin de CHP olması gerekir. Sırf ona da bırakmamalıyız. Bunu her yönü ile bizler siyasetçi olarak, Türkiye'nin iyiliğinden yana, kirli alanların temizlenmesi konusunda kaygı duyan insanlar olarak her yönü ile açığa çıkartmak gerekir."

Yazıcı, olayın açığa çıkacağından kuşku duymadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Yavaş yavaş açığa çıkmaya başladı. Halkalara baktığınız zaman, ne kadar kurgulanmış, içerisinde aktör olarak kimler var, var olanlar kimlerle hangi güçlerle bağlantılı, bağlantıları hangi ölçekte? Bunun ortaya çıkması lazım. Türkiye buna benzer vakaları daha önceki dönemlerde de yaşadı. Seçim dönemi öncesinde. Kaset olayları vesaire. Bu da onun değişik bir versiyonu. Siyaseti ve muhalefet partisini dizayn etmeye, Cumhurbaşkanını böylesine kirli işlerin içerisinde göstermeye matuf operatif bir eylem. Bu her yönüyle ortaya çıkması gereken bir konudur."

Editör: TE Bilisim