Pandemi nedeniyle sürekli evde vakit geçirmek fazla kiloları ve hareketsiz yaşamı da hayatımızın bir parçası haline getirdi. Fazla kilolar, hareketsizlik ve sürekli ayakta kalmak gibi nedenlerle tetiklenebilen varisler, tedavi edilmediği takdirde ciddi tablolara neden olabiliyor. Pandemi süresince varis şikayetlerinde ciddi artış yaşandığını dile getiren Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Haşmet Bardakçı, varisin kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir hastalık olduğunu ve hastalığın ileri aşamasında toplardamarlarda yüzeysel pıhtılaşmalara, bacakta venöz ülser denilen varis yaralarının oluşumuna ve varisli damarda kanama gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyardı.

"Varis tedavisini ihmal etmeyin"

Varis hastalığının günümüzde çok yaygın bir sağlık sorunu olduğunu anlatan Prof. Dr. Haşmet Bardakçı, "Varisler, vücutta kirli kanı taşıyan toplardamarların balonlaşarak işlevini kaybetmesi sonucunda meydana gelir. Türkiye'de her 2 ila 3 yetişkinden 1'inde varis görülmektedir. Varis hastalığının ana nedeni genetik yatkınlıktır. Ancak günümüzde hareketsiz yaşam, fazla kilolar, uzun süre oturarak çalışma sistemi ya da ayakta uzun süre kalınması varis oluşumunu tetiklemektedir. Varisler, bacaklarda ağrı, kramp, ödem, ağırlık hissi, yorgunluk, karıncalanma, kaşıntı, kanama, damarların ciltte kabarıklaşmayla birlikte kıvrımlı hal almaları ve ciltte renk değişikliği gibi pek çok şikayetle kendini göstermektedir. Özellikle enfeksiyon eklenebilen ve kronikleşen varis yaralarının tedavileri ise oldukça güç ve uzun sürmektedir. Varis hastalığı insanların yaşam kalitesini oldukça düşüren ve tedavisi kesinlikle ihmal edilmemesi gereken hastalıklardan biridir" dedi.

"Varis, ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilir"

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ameliyatsız gerçekleştirilen birçok varis tedavi yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Haşmet Bardakçı, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
"Günümüzde ameliyatsız gerçekleştirilen birçok varis tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları radyo frekans ablasyon, lazer, doku yapıştırıcısı gibi tekniklerdir. Yüzeysel varislerin tedavisinde ise köpük tedavisi olarak bilinen skleroterapi ve diğer yüzeysel enerji uygulamaları başlıca kullanılan yöntemlerdir. Yılın her döneminde gerçekleştirebildiğimiz varis tedavileriyle hastalarımızın bacaklarını daha sağlıklı ve estetik olarak güzel hale getirebilmekteyiz."

"Sıcak havalar varis şikayetini artırıyor"

İçinde bulunduğumuz bahar ayları başlangıcının ise varis tedavileri için mevsimsel olarak son derece uygun olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bardakçı, "Bahar ayları hastalarımız için daha konforlu bir tedavi dönemidir. Sıcak havalar, varisli damarlarda ve toplardamarlarda genişlemeye yol açıyor. Sıcağın etkisiyle damarlardaki genişleme varisi olan kişilerde şikayetlerin artmasına neden oluyor. Özellikle bu durum kadınlarda estetik kaygıları da beraberinde getiriyor. Her tür varis tedavisinden sonra kısa süreli de olsa varis çorabı kullanımı gereklidir. Sıcak havada varis çoraplarının kullanımı daha zahmetli olabilmektedir. Ayrıca kadın hastalarımız açısından yaz ve tatil mevsimi öncesinde varislerinden kurtulmak estetik açıdan da önemlidir. Skleroterapi dediğimiz yüzeysel varislerin köpükle tedavisi gibi yöntemlerde de kısa süre de olsa bacakların güneşe maruz kalmaması gerekiyor. Bu nedenlerle yaz başlamadan varislerin tedavisini öneriyoruz" açıklamasında bulundu.

(İHA)

Editör: TE Bilisim