Sosyal Medya Uzmanı Haluk Arslantaş, "Geleneksel reklamcılık mecralarında strateji geliştirdiğimiz müşterilerimiz genellikle marka, kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri vb. statüde oluyor. Fakat bu demek değildir ki bu müşteri skalası dijital mecrayı kullanmıyor. Günümüzde reklam kampanyası oluşturmak isteyen herkes artık her iki mecrada da var olmak istiyor. Dijital kanalda ise diğer müşterilerin yanı sıra bireylerle de çalışabiliyoruz, biliyorsunuz artık hayatımızda influencerlar var. Bu alanda kendini ispatlamış kişileri de bu alanda var olmak isteyen yeni girişimcileri de müşteri portföyümüze alabiliyoruz. Influencerlar veya influencer adayları öncelikle sosyal medyanın gücüne inanmış öyle veya böyle bu mecralarda bir kitle edinmiş kişiler. Profesyonelleşmeden önce bireysel ve amatör bir şekilde başladıkları bu işte ajansa ihtiyaç duydukları an şöyle oluyor; Bir süre sonra içerik üretiminde kısırlaşabiliyorlar , üretmek istedikleri içerikler için teknik anlamda yetersiz kalıyorlar veya profesyonel bir ekip ile daha hızlı büyüyebileceklerini fark ediyorlar. Buda onları ajanslarla çalışmaya yöneltiyor. Bizler influencerlar ile daha çok içerik üretimi, kitle analizi, strateji geliştirme, prodüksiyon ve marka iş birlikleri üzerine çalışıyoruz" dedi.


Reklam verenlerin talebinin bu işin doğası gereği ezelden beri aynı bir ürünü, bir hizmeti, bir markayı vb. hedefledikleri kitle ile tanıtmak, buluşturmak ve parlatmak olduğunu ifade eden Arslantaş, "Bizlerde stratejimizi oluştururken süreci hedeflenen kitleye göre planlıyoruz. Dinamik bir kampanya ile verilmek istenen mesajı en yalın hali ile kitleye ulaştırabileceğimiz mecraları kendi potasında değerlendirip Sosyal Medya'nın her mecrasına değil bizi kitleye ulaştıracak mecralara yöneliyoruz. Kuşkusuz Sosyal Medya dediğimiz anda akıllara ilk gelen mecra Instagram. Uzunca bir sürede böyle olacağa benziyor. Çünkü kendi köşesinde bir fotoğraf paylaşım platformu olarak kalmayı hiç kabul etmiyor, agresif stratejisi ile her geçen gün kendini güncelliyor pazara dahil olan her girişimi domine edip ya bünyesine katıyor yada rekabet şansı vermiyor. Bu yüzden sosyal medyanın geleceği Instagram vb. uygulamalar ekseninde şekilleniyor. Bir diğer yandan da YouTube aynı strateji ile video içerik platformu olarak kalmıyor kendi içinde her geçen gün yeni yüzler kazandırıyor kullanıcılarına. Baktığınız zaman günümüzde 3 - 7 yaş arası çocukların bütün aramalarını arama motorları üzerinden değilde YouTube üzerinden yapması bizlere gelecekle ilgili tüyo veriyordur sanırım. Bizler Arslantaş Creative olarak 2012 yılından bu yana Sosyal Medya ile her zaman iç içe olduk. Influencerlar, markalar, kurumlar vb. herkes ile çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Sosyal Medya'da var olmak isteyen markalara önerimiz şu şekilde; Çark sürekli dönüyor ve her geçen gün yeni rekabet alanları doğuyor. Bizler bu mecraların bir kaçında değil tamamında doğru hedef kitle ve doğru strateji ile var olmalarını tavsiye ediyoruz. Influencer olmak isteyenler için ise genel önyargı şu şekilde "Ben çok geç kaldım bu saatten sonra farklı ne yapabilirim ki?" Hiç bir şey için geç kalmadıklarını bilmelerini istiyoruz. Öncelikle kendilerine inanmalı ve içeriklerine güvenmeliler. Çünkü sosyal medyada fark oluşturacak en önemli şey özgüven. Kendinize güvenin" açıklamalarında bulundu.

Editör: TE Bilisim