Sürekli zarar etmesi ve zararının hazine tarafından karşılanması ile gündem de olan Çay işletmeleri Genel Müdürlüğünün yeni gündemi; Genel Müdür kim olacak?


2011 Haziran seçimlerinde Milletvekili adayı olmak için genel müdürlük görevinden istifa eden Ekrem Yüce, daha 44 gün önce yeniden atandığı genel müdürlükten tekrar istifa ederek Sakarya belediye başkanlığına aday oldu. İşte tam da bu noktada kurumun başka sorunları yokmuş gibi yeniden gündem genel müdür kim olacak?


Bilgi, beceri ve liyakat gibi özellikleri ile ön plana çıkan bir kişi kurumu toparlar ve kurumun kısa sürede kara geçmesine, ülke ekonomisine katma değer sağlamasına vesile olur. İsmin belirlenmesinde kriter siyasi görüşü yada ideolojisi değil, kişinin bu üç özelliği olmalıdır. Uzun vadede hizmet etmek amaçlı olarak belirlenecek etkin, yetkin ve liyakat sahibi bir Genel Müdür kurumu kısa zamanda arzu edilen noktaya taşır. Bu işin en basit ve maliyetsiz olan kısmıdır fakat asıl sorun değildir.


Şimdi gelelim asıl meseleye. Çay tarımı ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün öncelikli sorunu Genel Müdür sorunu değil, bir sistem ve ÇAY KANUNU sorunudur. Çay tarımı ve Çaykur belli bir sistemi ve kanunu olmadığı için bu haldedir. Kişilerin ve kurumların keyfi uygulamaları sektörü içinden çıkılmaz bir duruma itmiştir. Özellikle son dönemde özel sektöründe batma noktasına geldiği düşünülürse yarınlarda bizi büyük bir felaket beklemektedir.


Sorunlar topraktan (tarladan), bardağa kadar bilinmekle birlikte maalesef ciddi adımlar atılmamaktadır. Devlet özel sektöre rakip olurken kendi kurumunun zararını hazineden karşılamaktadır. Bu durumun bir sonucu olarak özel sektörle haksız bir rekabet içine girdiğinin ve neticelerinin hesaplanmamış olduğu anlaşılmaktadır. Bu yanlıştan derhal vazgeçilmelidir. Toprakta PH 4 ve altına inmekte, bitki yaşlanmış, vatandaş çiftçilikten uzaklaşmış, pazarda şikayetler artmış, satışlar düşmüş, kaçak çayla mücadele ulusal eylem planı devreye girmemiş, kalite düşmüş, kazançlar kalmamış, Çay tarımı ve Sanayisi durma noktasında ve iflas etmek üzeredir. Bir türlü birleşmeyen STK lar ve Siyasi Partiler yüzünden çay sahipsiz ve kanunsuz bırakılmıştır. Bu süreç böyle devam ederse kısa zaman sonra çay sektörü ve Çaykur diye bir kurum kalmayacağından Genel Müdüre de ihtiyaç olmayacaktır. Bu yüzden önceliğimiz bir sistemin belirlenmesi ve çay kanununun acilen çıkarılmasıdır.


Kısa vade de; toptan satılan dökme çayda KDV1'e indirilmeli ve çaya en az 15 lik bir zam geçişi yapılmalıdır. Maliyetler sürekli artarken yapılacak bu çalışma sektöre biraz nefes aldıracak ve umut olacaktır. Sezonda hammadde almak için kullanılan banka kredilerinde faiz desteği sağlanarak sektör canlandırılmalı ve üretime bağlı olarak istihdamın arttırılması hedeflenmelidir. Belirlenecek sistem dahilinde; sektörün, paydaşların ve tarım arazilerinin eğitim ve rehabilitasyonu hedeflenirken sektöre bir standart getirilmelidir. Talebi arzından daha fazla olan bir ürüne sahip çıkmak zor olmasa gerek diye düşünüyorum. Sadece biraz samimiyet.

Editör: TE Bilisim