Vali Erdal Ata Stadyumu'nda düzenlenen festivale 1 şahin ve 28 atmaca katıldı. Atmacacılık kültürünün sürdürülebilmesinin amaçlandığı festivalde atmacacılığın Türkiye'deki anavatanı olan Rize ve Artvinli yarışmacılar boy gösterdi. Tek tek jüri önüne çıkan yarışmacılar Kara, beyaz ve kızıl ırk kategorilerinde yarışarak en güzel atmacalar seçildi.


"Kültürümüz kaybolmasın devam etsin diye yarışmalar yapıyoruz"

Atmaca kültürünün kaybolmaması için festivali düzenlediklerini belirten Atmacacacılar Derneği Başkanı Hüseyin Uzunhasanoğlu, "Bugün atmaca salım günümüz. Aynı zamanda güzellik yarışmamız var. Güzellik yarışmasına yurtdışından da katılan var. Çok renkli güzel bir yarışma olacak. Bizim için atmacaların hepsi güzel. Kötü atmaca yoktur. Atalarımızdan bize kalan kültürü bizden sonraki nesillere taşımak için yarışmalar yapıyoruz. Kültürümüz kaybolmasın devam etsin diye yarışmalar yapıyoruz" şeklinde konuştu.


"Evlat gibi besliyorum"

Atmaca mesleğinin dededen kaldığını ifade eden Ali Kazaskeroğlu, "Atmaca kültürü bize dedelerimizden kaldı. Biz sülalece Atmacacılık mesleğini yapıyoruz. 18 yaşımdan bu zamana kadar yapıyorum. Ben her zaman bu işle uğraştım. Evlat gibi besliyorum. Sevdiğim atmacalardan huylu olacak. Okşayabileceksin. Ben atmacamla otururum beraber çay içeriz. Atmacacılık çok güzel bir şeydir. Herkese tavsiye ederim" ifadelerini kullandı.


"3 yaşımda iken babamla küçük bir tentede başladık"

3 yaşında atmaca mesleğiyle tanıştığını söyleyen 11 yaşındaki Arda Ergüven, "3 yaşımda iken babamla küçük bir tentede başladık. O heyecanı aldıktan sonra bu zamana kadar geldik. Babam atmaca yakalarken hayatını kaybetti. Atmacayı yakaladığımda ilk başta acemiydim. İlk başta atmacayı tavukla besliyordum. Atmaca evcilleştiğinde daha güzel yemek yemeye başladığı için daha büyük et veriyoruz. Benim evde bir şahinim var. Onunda ayağında bilezliği olmadığından atmaca getirdim" diye konuştu.

Editör: TE Bilisim