Trabzon'un Akçaabat ilçesine bağlı Kayabaşı Yaylası'nda ilkbahardan itibaren hayvanlarını otlatan çoğunluğunu kadınların oluşturduğu besiciler, yayladan göçün yaklaştığı bugünlerde çayırları biçerek kışa hazırlık yapıyor.

Kadınlar, günün ilk ışıklarıyla bazen aile fertlerinin bazen de akraba ve komşularının desteği ile çayır biçmeye başlıyor. Tırpan ya da genellikle erkekler tarafından kullanılan makine yardımıyla biçilen çayır, kuruması için araziye seriliyor. Hava şartlarına bağlı olarak yaklaşık iki günde kuruyan çayır, daha sonra toplanıyor.

Kadınlar bazen elleriyle bazen de alt ve üst kısmı açık, kutu şeklindeki tahtayla sıkıştırdıkları çayırları iple bağlayarak balya haline getiriyor. Arazinin araç yoluna yakın kısmında yığın haline getirilen balyaların üstü de yağmurda ıslanmaması için branda ile kapatılıyor.

Besicilerin yaylalarda genellikle yılda bir, mezralarda ise iki defa yoğun mesai harcadıkları bu işlem, balyaların kamyonlara yüklenerek kışın yaşadıkları mahallerdeki ahırlara ulaştırılması ile sona eriyor.

Yayla sakinlerinden 73 yaşındaki Gülizar Atasoy, iki gün önce kurutmaya bıraktığı çayırları kızı ve komşusunun yardımıyla toplamaya devam ediyor.

Genellikle köyde kaldığını, yaylaya çayır biçme işleri için çıktığını anlatan, 4 çocuk ve 6 torun sahibi Atasoy, ömrünün çalışmakla geçtiğini söyledi.

Atasoy, "İş bitmez, bizim ömrümüz bitti, işimiz bitmiyor." dedi.

Yaşlandığı için artık gücünün bu tür işleri yapmaya yetmediğini dile getiren Atasoy, "Tek ineğim var, onu da yapamıyorum. Kendimize yetecek kadar bir şeyler yapıyoruz. Çok şükür bu halimize, Allah bu günümüzü aratmasın." diye konuştu.

- "Yeme para vermiyorum"

Perihan Dertli ise yaylanın Engin Oba mevkisindeki arazisinde oğlu, kızı ve yengesi ile kutu şeklindeki tahtayla sıkıştırdıkları çayırları iple bağlayarak balya haline getiriyor.

Kış için hazırlık yaptıklarını belirten Dertli, "İki gün önce biçtik, kuruttuk, şimdi de balya yapıyoruz. Daha sonra da yükleyip köye götüreceğiz, kışın da hayvanlarımıza vereceğiz." dedi.

Dertli, çayır biçmenin zor olduğunu ancak makineler çıktıktan sonra biraz rahatladıklarını dile getirerek, "Yaylada çayır bir kez biçiliyor, biraz daha aşağılarda tazesi de çıkıyor onu da biçiyoruz, yağmurlu giderse iki defa biçiliyor. Önceleri elimizle sıkıştırarak, bükerek bağlardık, şimdi son yıllarda balya kutusu çıktı, daha kolay oldu, rahatladık biraz. Kutuyu eşim yaptı, biraz o işlerden anlıyor." diye konuştu.

Arazisinden yaklaşık 50 balya çayır çıktığını ifade eden 3 çocuk annesi Dertli, "Buradaki kış boyunca yetmez, başka yerlerde de çayırımız var. Bir buzağım var, yaz kış köyde duruyorum, yaylaya çıkmıyorum. Kendi ihtiyacımızı karşılayacak şekilde yapıyoruz, yeme para vermiyorum." dedi.

Dertli, evin yanı sıra bağ bahçe işlerinin de hiç bitmediğini, biri bitse ötekinin hemen başladığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Kendi bağımızda her şeyimizi yapıyoruz. İşlerimiz hiç bitmiyor, patates çıkartıyoruz, mısırımız, fasulyemiz var. Bizde yok yok, iş bitmez. Her mevsim işimiz var, alıştık, sağlık olsun, biz Karadeniz kadınıyız. Ben ürettiklerimi satmıyorum, sadece kendi işimizi görüyoruz. Fazla ineği olan satıyor, biz sadece kendi işimizi görüyoruz, evimize katkı oluyor."

Yayladan ilçeye dönüş yolundaki Kalecik mezrasında eğim dolayısıyla yürümekte güçlük çekilen arazisinde balya yapan Sevilay Aktaş da bölgede yaklaşık bir aydır yağmur yağdığını söyledi.

Havanın üç gündür açtığını belirten 5 çocuk annesi 37 yaşındaki Aktaş, havanın açmasını fırsat bilerek hemen çayır işlerini halletmeye çalıştıklarını anlattı.

Aktaş, eşi ve çocuklarının da kendisine yardımcı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Boş duracak zaman yok, çocuklar, ev işi, bahçe... Kışın belleme işleri oluyor, patates ve fasulye dikiyoruz, mısır ekiyoruz, sebze türü her şeyi yapıyoruz. Parayla aldığımız yok, kendi bahçemizde yapıyoruz. Yaz sezonu da ineklerle beraber yaylaya çıkıyoruz. Burada da çalışıyoruz odunumuzu, çayırımızı yapıyoruz."

Editör: TE Bilisim