Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Eski Başhekimi ve aynı hastanenin Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Türüt, 2020 Yılı yatırım programına alınan ve henüz nerede yapılacağı belli olmayan Rize Şehir Hastanesinin yapılacağı alanla ilgili olarak, "Rizemizin en az 30-40 yılına hitap edeceğinden; yeri, projesi ve muhteviyatı bakımından sağlık profesyonelleri, şehir plancıları, inşaat mühendisleri, Rize'nin tüm STK'ları, hastalar ve hasta yakınları tarafından üzerinde çokça düşünülmesi, görüş ve geri bildirimlerin alınması marifetiyle derinlikle mütalaa edilmesi gereken bir mevzudur diye düşünüyorum." dedi.

Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi (REAH) Eski Başhekimi ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Türüt, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rize Şehir Hastanesinin Rize için bir ihtiyaç olduğunu belirterek, "Rize ilinde yine Üniversitemiz Tıp Fakültesi ile afiliasyon (ortak kullanım) modeli ile işletilmesi planlanan, kanımca yapımında geç kalınmış yeni bir hastanenin gerekliliği tartışmaları artık bir kenara bırakılmış; yapımı bir ihtiyaç olduğu herkesçe hem fikir olduğundan 2020 yatırım planına zaten alınmış olan bu tesisin nereye yapılacağı konusu üzerinde tartışılmaya devam edilmektedir. Yapılacak olan hastane Rizemizin en az 30-40 yılına hitap edeceğinden; yeri, projesi ve muhteviyatı bakımından sağlık profesyonelleri, şehir plancıları, inşaat mühendisleri, Rize'nin tüm STK'ları, hastalar ve hasta yakınları tarafından üzerinde çokça düşünülmesi, görüş ve geri bildirimlerin alınması marifetiyle derinlikle mütalaa edilmesi gereken bir mevzudur diye düşünüyorum." diye konuştu.

Yapılacak hastanenin en az 300 dönümlük bir alana sahip olması gerektiğini kaydeden Türüt, bu alanın sadece hastane hizmet binası olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade ederek, "Şahsen Rize dertlisi biri olarak, acizane kendi birikimim ve tecrübelerimin ışığında görüşlerimin bir kısmını kısaca arz ediyorum: Hastanelerin aynı zamanda yaşam alanları olması gerektiği gerçeği göz ardı edilmeksizin işgal edeceği minimum alan 300-350 dönüm olmalıdır. Zira bu kompleks sadece hastane hizmet binası olarak düşünülmemeli, diğer sağlık eğitimi binaları (diş hekimliği, sağlık bilimleri fakültesi, sağlık meslek yüksekokulları gibi), hasta yakını oteli, destek personeli lojmanları, camisi, kreşi, restoranları, sağlık turizmi büroları, rent a car ofisleri, banka, postane, berber vs. türlü yatırım tesislerini ihtiva etmelidir. Diğer taraftan 2019 yılı itibari ile sadece Eğitim Araştırma hastanesinde bakılan hasta sayısının 1 milyon 200 bin civarında olduğu dikkati nazara alınırsa, yıllar içerisinde hem artan hasta potansiyeli hem de sağlık hizmeti çeşitliliği artışına paralel olarak, genişlemeye müsait modüler bir alan bu tesis için planlanmalıdır. İstendiği zaman, acil veya elektif ihtiyaç hasıl olduğunda ek binalar yapabilmeye müsait bir alan düşünülmelidir.

Hastaneler bizim gibi şehirler için vizyon projeler olmalıdır. Hele hele Cumhurbaşkanımız, Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat kendisi tarafından 2012 yılında hedef olarak işaret edilmiş sağlık alanında marka bir üniversite hastanesi (cazibe ve çekim merkezi, yani sevk alan bir hastane) olabilmek için, en az mimari kadar belki daha da elzem şekilde dikkat celp etmesi gereken husus hastanenin lokasyonudur." dedi.

Rize'nin sağlık hizmetlerinde 1 milyona yakın insana hizmet verebilecek bir konumda bulunduğuna vurgu yaparak, yapılacak hastanenin afiliasyon modeli ile işletileceğinden Tıp Fakültesi ile mutlak entegre bir yapıya sahip olması gerektiğini ve Tıp Fakültesi ile hastanenin aynı kampüs içerisinde olması gerektiğinden bunun hastanenin yerinin belirlenmesinde önemli bir parametre olması gerektiğini ifade eden 8 yıl başarılı bir başhekimlik dönemi geçiren Türüt, şunları kaydetti: "Şöyle ki; Rize aslında kağıt üzerinde gözüktüğü gibi sağlık hinterlandı olarak 320 bin kişiye hitap eden bir il konumunda değildir. Eğer doğru bir konsept ve her türlü ekipman açısından uygun bir donanıma sahip bir yapı ortaya konabilirse, Artvin ilinin tamamı, Trabzon ili Of ve Sürmene ilçeleri, Erzurum'un kuzeyi ve daha da önemlisi Nisan-Ekim sürecinde dışarıdan gelen hemşehrilerimizi ve turistleri de ilave edersek yaklaşık 750 bin kişilik bir popülasyona hizmet verebilecek bir potansiyele sahiptir Rizemiz. Diğer taraftan şehrimizin ekonomik girdisi ve istihdam olanakları açısından büyük potansiyele sahip olabileceğini düşündüğüm, Kafkas coğrafyasındaki yaklaşık 4 milyonluk bir nüfusa sahip olan bu bölgeden sağlık turizmi kapsamında gelecek olan hastaları da düşündüğümüzde potansiyelin ne kadar yüksek olacağını tahayyül edelim.

Planlanan hastane mutlak ve mutlak ana arterler ile iştiraklı olan lokasyonlarda düşünülmelidir. Hasta transportunda nakil hızı ve nakil kalitesi hayati öneme haizdir. Nakilden kasıt sadece kara ambulansı değil, helikopter ve deniz ambulansları da Rize ve bölgesinin coğrafi yapısı da göz önüne alındığında hasta transportu için artık olmazsa olmaz seçeneklerdir. Rize ölçeğinde düşünüldüğünde; sağlık turizmini de göz önüne alırsak oldukça yüksek bir nüfusa sahip olan şehrin doğu tarafını, batı ilçelerini ve yine yüksek nüfusun bulunduğu Güneysu ve Salarha vadileri ile şehrimizin güney kısımlarını eziyetsiz, hızlı bir şekilde drene edebilen, alternatif ulaşım ağlarına sahip (yani hem şehrin içinden hem sahilden direkt olarak rahatlıkla ulaşım imkanı olan) kış aylarında da rahatlıkla ulaşılabilen, düz ayak bir lokasyon olmalıdır. Zira acil bir hasta için 30 dakikalık bir yolda bekleme bile bazen tolere edilemeyebilir. Ayrıca, gereğinde normal (otobüs vs.) veya hızlı toplu taşıma araçlarının (örneğin imkanlar müsait olduğunda hafif raylı sistem) ulaşım ağına uygun bir yer belirlenmesi trafik yoğunluğunu ve otopark sıkıntısını azaltması bakımından önemlidir diye düşünüyorum.

Sn. Cumhurbaşkanımız ve Üniversite vakfımızın büyük gayretleri ile Güneysu ilçesinde yapımı tamamlanmış bulunan ve öğretim üyeleri ile idari personelin kullanımına sunulan lojmanlar da hastanenin yerinin belirlenmesinde mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bölgeye çok uzak yerler hızlı ulaşım ve motivasyon bakımından sıkıntı yaratır diye düşünüyorum. Hastane, afiliasyon modeli ile işletileceğinden Tıp Fakültesi ile mutlak entegre bir yapıya sahip olmalıdır. Tıp Fakültesi ile hastane aynı kampüs içerisinde olmak durumundadır. Bu konuda yerin belirlenmesinde önemli bir parametre olmalıdır.

Sonuçta uzun yıllardır özlemini çektiğimiz, Tıp Fakültemiz ve Üniversitemizin en büyük itici gücü olacağını düşündüğüm modern ve ferah bir hastanenin yatırım programına alınmış olmasından dolayı emeği geçenlere teşekkür ediyor, Rize'de sağlık alanında yapılacak çok daha büyük atılımlar olduğunu ve herkesin buna katkı sunması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Tüm Rizeli hemşehrilerimize sağlıklı günler dilerim."

Editör: TE Bilisim